Pazartesi, Mayıs 08, 2006

ÇÖL KIZLARI

Kendini birazcık anlamaya kalkışanın vay haline.
Zavallı otomata spiritualis. Ne kadar harika bir yaratık olduğunu ona seslendirecek bir kuantum fiziği bulandırıcı uzun uzun anlatabilir peptitlerin dansını.
Şimdide, bu oluştan fazlasını istiyorum. Bu oluşa ait ilkel detayların ortadan kaldırılmasını talep ediyorum. Bu oluşu tekamül ettirmek üzere buraya geldiysem ve her an etrafımı etkileyebiliyorsam tek isteğim, en kısa zamanda bir bilinç bulutu olarak uzay zamanın en derin sularında yüzmektir.
Kendisindeki nevrotik kişileri algılamayanlar için düzenlenen çok katmanlı yıldız yalanlarına
ihtiyacım yok. Kendimi aklımın analitik bok çukurlarından çoktan çıkardım. Bedenin ucundan fışkıran ve mecburen tüm gerekçelerini ondan yaratan aklımın hangi toprağa bastığını biliyorum.
Ve bu planetin içindeki suları, geceleri hareket eden küçük yaratıklarını, cümle baldır bacakları, birbirinden hikmet çıkaran cümle feylezoflarını, her biri birer bencil olma alıştırması, birer kendini bulma çalışması olan kedileri, güneşin ısıttığı sırtımın içinde korunan kalbimi burada bırakmaya hazırım.
Birbirini çalıştıran mekanik dişlilerinizin enerjisi korunamıyor, henüz kendi boşluğunuzdan yükselerek diğer elementlerle birbirine dokunmayan bir uçma alanı yaratamadınız, yüzlerin
arkasındaki dev anlamlar ve o eşsiz hisler, deliklerinizin etrafındaki çatışma alanlarını uyarıyor.
Zaman size acılar getiriyor, korkuyorsunuz ve öldürüyorsunuz, ya artık huzurla sustuğunuz sabah vakitlerini ya da gerçekten elinizle silah, başka bir kavgadaki gölgenizi. Gözlerine baktığınız birinin kan kaybettiğini, oluşturulmuş mıntıkalarda, bu barikatlarda bilmemhangi sosyal bağla birbirine bağlanmış hayatlarınızın aslında hiç bir şeye müdahale etmeden akıp gittiğini.
Evet, gerçeğin yüzü bambaşka.
Ve onu çok az organizma hissetmeyi başarıyor.

2 yorum:

stern dedi ki...

ah be canim, siz ne cok sey yazmissiniz oyle. icim gitti.

Adsız dedi ki...

Çok teşekkür ederim. İçim aydınlandı :)